Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığın 2025 yılı bütçesinin sunumundaki konuşmasına cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, vefatının 86. yılında saygı ve minnetle yâd ile başladı.
Eğitimin en temel insan haklarından biri ile birlikte devletlerin de temel görevlerinden birisine işaret eden Bakan Tekin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Cumhuriyet'ten fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister." veciz menfaatinde getiri bulan millî eğitim sürecinin oluşturulduğu şuurla Bakanlık olarak eğitim sadece maddi refah sağlayan yollar açan bir yatırım alanı olarak değil, aynı zamanda insana dokunan her alan ihya olarak millî varlığı ve istikbali teminat temelinde almanın en etkili yolu olarak gördüklerini anlattı.
Bu yaklaşımla cumhuriyetin ikinci asrına tekabül eden 21. yüzyılda, yani Türkiye Yüzyılı'nın aynı zamanda "eğitimin yüzyılı" olarak şekilleneceğine inandıklarını aktaran Bakan Tekin, bu hedefin tecellisi için var güçleriyle çalıştıklarını söyledi.
Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek nesiller portföyü ile eğitim planı, donanımlı ve ahlaklı insan geliştirme olanağı, dahası medeniyet inşa etme mesuliyetinin ana konusu olarak gördüklerini ifade eden Bakan Tekin, bu doğrultuda Bakanlık olarak çocukların ve gençlerin yeteneklerini geliştirmelerine destek olmak, eğitim başarısını sürdürebilecekleri ortamların sağlanması ve ülkenin kültürel anlamda daha iyi bir şekilde değiştirilmesi amacıyla eğitim ve çocukların geleceğine katkı sağlayacak tüm plan, program ve programların hazırlanması ve kurulumun kararlı olması vurgulandı.
Bakan Tekin, çalışmalarının öğrenme yolculuğunda, yaşadıkları bu süreci aktif bir öznesi olarak konumlandırıp yaptıklarını bu anlayışlarla organize ederek başarılı olacaklarına inandıklarını anlattı.
Günümüzdeki ekonomik, toplumsal ve teknolojik gelişmelerin, öğrenci merkezli anlayıştan bir adım daha öteye gitme zorunlu kıldığını ve öğrenilen öğrenmenin kaydedilmediği alınan bir öğrenme sürecini ön plana çıkardığını aktaran Bakan Tekin, "Eğitimin bir başka kapsamlı de erdemli bir toplum inşası önemli bir hastalıktı Yeni attığımız adımlarımızla dönüşüm; temel hak ve hürriyetleri merkeze alan, insanı önceleyen, evrensel uygulamalarla uyumlu, millî ve manevi hassasiyetleri önemseyen, beceri ve görgü odaklı, esnek ve sürdürülebilir bir eğitimini hedeflemektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Çağın ve geleceğin gelişmesiyle donanmış ve bu donanım insanlığın hayrına sarf edilebilir, bilimsel tedaviye sahip, kültürel farkındalığının olan ve mensu zenginbu olduğu milletine karşı duyarlı, "yetkin ve erdemli" nesiller yetiştirmeyi hem görev hem de sorumluluk olarak telakki üretmeyi başaran Bakan Tekin, "Eğitim sistemimizin amaç ve pek tabii bizim mefkûremiz, 'iyi insan' çalışmasıdır. Millî Eğitim Bakanı olarak şahsım başta olmak üzere tüm kadrolarımızla bu hedefe uygun olarak yürütüyoruz." dedi.
"Eğitim alanı popülist çözümlerle asla sınırlanmamalı"
Bakan Tekin, bu inançla erken çocukluk eğitiminden başlayarak eğitim ve öğretimin her kademesinde daha kapsamlı eğitime erişilebilecek bir sistemi kaydetme kararlılıklarının 22 yıl kesintisiz sürdüğünü ifade etti.
Bakan Tekin, "Popülist yaklaşımlarla asla aşırılanmaması ve büyük bir sıcaklıkle ele alınması gereken 'millî politikamız' eğitim alanında, 2025 yılında gerçekleştireceğimiz eğitim ve bütçesine verecekleri destekle eğitim daha üst seviyeye taşıma adına sunacakları katkılar için Plan ve Bütçe kampanyasına dahil tüm milletvekillerine hizmetleri teşekkürü bir borçları ödenir." tasarruf kullanıldı.
"Eğitim seferberliğinin toplumun tamamının katkısını almak, önceliğimiz"
Bakan Tekin, Bakanlık olarak kuzeydeki Türkiye Yüzyılı bakış açılarına erişimda sorumluluk almak ve katkı sağlamak için yüksek bir motivasyonla çalıştıklarını söyledi.
Bunun değiştiğinin şüphesiz ülke olarak tüm vücudun ve ömrü boyunca olmasıyla mümkün olabileceğine işaret eden Tekin, "Bunun için başlattığımız eğitim seferberliğinin toplumun tamamının katkısını almak, önceliğimizdir." dedi.
Bakan Tekin, bu vizyon çerçevesini yüklendikleri sorumluluklara omuz vermek isteyen başta siyasetçiler olmak üzere velileri, kalıcılıkları, hayırseverleri, belediyeleri ve diğer bireyleri insanların kalplerini güzelleştirecek bu hikâyenin parçası olmaya davet etti.
Eğitim bütçesi, 2025 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 14,84'ünü oluşturuyor
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2002'de Millî Eğitim Bakanlığının merkezi yönetim bütçesinden büyük pay alan 4. kurum iken 2003'ten bu yana olduğu gibi 2025 yılında da en büyük pay alan kurum olduğunu bildirdi.
Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, üniversiteler ve diğer Bakanlıklara sağlanan kaynaklarla birlikte eğitim bütçesinin, 2 piyasada 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak belirlendiğini belirten Bakan Yusuf Tekin, "Bu rakam 2025 yılı merkezî yönetim bütçesinin yüzde 14,84'ünü oluşturuyor." bilgi verdi.
Verilen bu destek sayesinde eğitimde fiziki ve teknolojik altyapı, insan kaynağı, mevzuat ve müfredat programları uluslararası göstergelerde yapılan önemli ilerlemelerin kaydedildiğine işaret eden Bakan Tekin, bu ilerlemeler sayesinde eğitime erişim, okullaşma oranları ve eğitimin güçlendirildiğini vurguladı.
2002'den itibaren eğitimde sunulan verilerle aktarılan Tekin, örgün eğitimde 2002-2003 eğitim öğretim yılında 367 bin 145 derslik varken 2024-2025 eğitim öğretim yılında 734 bin 913 derslik ile hizmet verdiğini belirtti. Bakan Tekin, "Son yirmi yılda, önceki 80 yılda yapılandan daha fazla derslik inşa edildi." dedi.
2002-2003 eğitim yılında resmî okullarda 515 bin 253 öğretmen görev yaparken, bugün 1 milyon 23 bin 553 öğretmenle millete karşı sorumlulukları yerine gayretinde olduklarına dikkati etmek için Tekin, "Hâlen görevinin başında olan öğretmenlerin yaklaşık yüzde 80'inin hükûmetlerimiz döneminde atandığını ifade etmek isterim Ayrıca rakamsal olarak 799 bin 643 öğretmenin atamasını gerçekleştirmiş durumdayız." değerlendirmesinde bulundu.
Yapılan bu yatırımlar sayesinde 2002-2003 eğitim öğretiminde ilköğretimde 36, orta öğretimde 30 olan ders başına düşen öğrenciler, 2024-2025 eğitim yılında ilköğretimde 23, orta öğretimde 22'ye düştünü Bakan Tekin, "Aynı şekilde, 2002-2003 eğitim ilköğretimde 28, ortaöğretimde 18 olan öğretmen başına düşen öğrenci sayısı bu yıl ilkokulda 18, ortaokulda 14, ortaöğretimde ise 12 olmuştur." Paylaşıldı.
Bu rakamlar, eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarının arttığını, derslik ve öğretmen başına düşen öğrencilerin önemli ölçüde azaldığını vurgulayan Tekin, "Böylece, sürekliliğin eğitim alanının OECD ortalamalarına bağlı olarak, sürekli olmak adına büyük bir başarı, kısacası ise, büyümek için bir başarıdır." dedi.
1 milyon 29 bin 250 öğrenciye ücretsiz yemek yemeği hizmeti
Bakan Tekin, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için şartlı eğitim yardımından pansiyon kapasitelerinin ve bursların dağıtılmasına, ulaşım yoluyla eğitime erişim hizmetinden ücretsiz kitaplar ve yardımcı kaynaklara kadar çok genel sosyal yardımın belirlendiğini, özet ve kesintilerin şekilde verildiğini vurguladı.
Bu çalışmalar sayesinde, dezavantajlı oran başta olmak üzere tüm kesimlerin eğitime erişiminin daha da kolaylaştırıldığını Bakan Tekin, şöyle devam etti: "2023-2024 eğitim öğretim yılında öğrenci taşıma uygulaması ile toplam 1 milyon 146 bin 213 öğrenciye taşıma ve 1 milyon 29 bin Toplam 24 milyar 942 milyon 612 bin öğrenciye ücretsiz eğitim ücreti verilmiştir. Bunlara ilaveten 6 Şubat 2023'te meydana gelen asrın felaketi sonrasında ikametlerinden ayrılıp diğer illerde eğitim öğretimine devam edilmeyen, barındıkları sosyal tesisler, öğretmenevleri ve yurtlardan kayıtlı oldukları okullara ücretsiz olarak ücretsiz öğrenim yemeğinden faydalanılmıştır."
4 milyar 430 milyon ders kitabı ücretsiz dağıtıldı
Bakan Yusuf Tekin, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla hayatta ücretsiz ders kitabı uygulaması kapsamında, toplamda 4 milyar 430 milyon ders kitabın ücretsiz olarak dağıtıldığını, yıl ise 180 milyon ders kitabının ücretsiz olarak dağıtıldığını bildirdi.
Dezavantajlı çocukların okula erişiminin ve öğrenme kayıplarının giderilmesine de özel önemlerinin verildiğinin çizen Tekin, ülkede az ve dağınık olan köy ve benzeri yerleşim yerlerinde okul öncesinde eğitimde fırsat sağlamak amacıyla bir yerleşim yerinde ana sınıfı açmak için gerekli öğrenciler 10'dan 5'e azaldığını anımsattı.
Ayrıca, okul öncesindeki eğitim kurumu mevcut ve yeterli öğrenci sayısı yoktu için ana sınıfı açılamayan kırsal yerleşimlerde, esnek aralıklı, toplum bölümleri ve ücretsiz eğitim veren dersler hayatta geçirilerek Bakan Tekin, bu kalıcı ana sınıfı açılamaması durumunda, alternatif erişim modellerinin geliştirildiğini anlattı.
Bu yeteneği "Gezici Öğretmen Sınıfı" modeli ile bir öğretmenin birden fazla yerleşim yerine kademeli çocuklara uygun bir alanda toplayıp eğitim tedavisi, "Taşıma Merkezi Ana Sınıfı" modeliyle ise çocuk rehberi personel eşliğinde en fazla 20 kilometre mesafeden taşıma merkezi seçilen okula ulaşarak eğitim süresi aktaran Tekin , mevsimlik tarım işçileri ile göçer ve yarı göçer ailelerin açma eğitime erişimleri ile ilgili bu yıl açısından önemli bir eylem planını hayata geçirmelerini belirtti.
"Ortaöğretim seviyesindeki OECD'ye kadar uzanana kadar görebiliriz"
Bakan Tekin, sunumunda okullaşma oranlarına ait güncel verileri de paylaştı.
Okul öncesi eğitimde 5 yaş gruplarına göre okullaşma 2002-2003 eğitim öğretim yılında yüzde 11,7 iken 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 84,26'ya yükseldiğini bildiren Bakan Tekin, şöyle konuştu: "İlköğretimde okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 90,98 yüzde 95,65'e Ortaöğretimde okullaşma oranı 2002-2003 eğitim yılında yüzde 50,57 iken 2023-2024 eğitim yılında yüzde 87,97'ye ulaşmıştı. yılında 5 yaş grubunda 86,24, altı dokuz yaş grubunda yüzde 98,61, üç yaş grubunda yüzde 98,32 ve üzeri Dört yedi yaş grubunda yüzde 91,25'e ulaşılmıştır."
Çalışmalarının uluslararası raporlarındaki yansımalarının titreşim verici olduğunu ifade eden Bakan Tekin, şu bilgileri verdi: "OECD tarafından 2024 yılında yayınlanan 'Bir Bakışta Eğitim' raporunda, OECD genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayıları ilkokulda 14, ortaokul ve ortaöğretimde ise 13 olarak gerçekleştirilir. Ortaöğretim düzeyinde OECD'ye yayılmamız devam etmektedir. Türkiye'nin okullaşma oranında gösterdiği dikkat çekici artış yine aynı raporda vurgulanmaktadır. 98,8 ile OECD tarafından sağlananların ortaya çıktığı görülmektedir. 7'sini oluşturmakta, OECD'de bu ortalama yüzde 10 civarındadır."
Türkiye, PISA toplantısına ev sahipliği yapacak
Bakan Tekin, Türkiye'nin üyesi olduğu OECD'nin "Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı"na da değindi.
Türkiye, PISA uygulamasına ilk defa katıldığı 2003'te matematik alanında 41 ülke içinde 34, fen alanında 35, okuma öğrenmesinde ise 33. sırada yer almaktadır; 2022 PISA yıllarında ise Türkiye'nin okuma alanında 81 ülke arasında 36, matematik alanında 39, fen alanında ise 34. sırada yer aldığını söyledi.
PISA 2022 raporunda "Türkiye, harf uzun bir süre boyunca çoğu alanda iyileşme sağlayan nadir çeşitlilikte." Bakan Tekin, "PISA, Türkiye'nin bu başarılarıyla ilgili olarak diğer ülkelerle bu başarıların paylaşılması, bir toplantı talep etmiş, olup bu toplantı, 7-9 Mayıs arasında 90 ülkede yaklaşık 200 bölgeselnin katılmasıyla gerçekleştirilecektir." dedi.
TIMSS araştırmasında 1999'da matematik alanında ilk kez geliştirilmiş raporda Türkiye'nin 31. sırasında 38 ülke, 2019 yılında ise 39 ülke arasında 20. sırada yer aldığını belirten Tekin, "PISA ve TIMSS'e ilave olarak Birleşmiş Milletler arasında Programı İnsani Gelişme Raporu 'nda Türkiye 193 ülke arasında 45. sıraya yükselerek üst üste 4. kez 'çok yüksek insani gelişme' sonucunda yer ülke hâline geri döndü." dedi.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin program geliştirme sürecinin eğitim bilimlerinin temel ilkelerine uygun şekilde planlandığını vurgulayan Bakan Tekin, ihtiyaç süreci analiziyle başlatıldığını söyledi.
İhtiyaç analizi kapsamında 81 ilin milli eğitim müdürlüğünde program değerlendirme komisyonları kurularak mevcut programların değerlendirilmesinin anlatıldığını anlatan Tekin, prosedür süreçlerinde karşılaşılan zorluklar, mevcut öğretim programlarında günlük eksiklikler ve ihtiyaçlar hakkında özet veri toplama çalışmasının yapıldığını belirtti.
Bakan Tekin, 81 ilden öğrencilerinin alındığını, 17 bin öğrencinin yanıtladığı anket çalışmalarıyla ilgili beklentileri ve gereksinimlerin tespit edildiğini ifade ederek, "2013'ten itibaren öğretim programları ve ders kitaplarına ilişkin gelen görüş ve öneriler, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından arşivlenmiş ve bu görüşler Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programlarında kullanılması kararlaştırılan beceri paketleri ile ilgili çalışmalar, günlük toplum verilerina da gönderilerek onların da görüşülmesi ve öneriler alınmıştır." diye konuştu.
Bakan Tekin, çalışmaların alanında ve alanında uzman büyük bir ekiple yürütüldüğüne dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti: "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; milletimizin tarihlerinin tarihleri, kültürleri, değerleri, geçmişten gelen bilgileri merkeze alan bakış açısıyla hazırlanmıştır. Modelimiz, uluslararası standartlar gözetilerek günümüzün ileri bilim ve Teknolojinin sağladığı ürünleri karşılama amacımızla hedefimiz, millî, manevi ve insani değerler istikametinde okuyan, düşünen, araştıran, sorgulayan, dikkat ve anlayışla gelişmiş, eleştirel bakabilen, çözüm odaklı, Sorumluluk sahibi, yetkin ve şahsiyetli bireyler olarak yetişmelerini sağlamak. Bu modelle eğitim öğretim sistemimizin detaylarını, sosyal ve manevi gelişim ayrıntılarıyla bütüncül olarak ayrıntılı olarak çalışıyoruz."
Bakan Tekin, bu müfredatla ilgili yarıştırıcı ve ayrıştırıcı anlayışlardan uzak, bireysel farklılıkların göz önüne alan, onların öğrenme ve hızlarına uygun farklılaştırılmış öğretim yaklaşımını önemli yenilik olarak hayata geçirmelerini ifade etti.
"Uluslararası öğrenci sayısı 345 bine ulaştı"
Bakan Tekin, yükseköğretimde son yıllarda yaşanan niceliksel büyümeyle başta yükseköğretime erişim olmak üzere birçok alanda önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirterek, 2023-2024 eğitim ve öğretiminde 208 yükseköğretim kurumunda 7,4 milyon öğrenimin tamamlandığını söyledi.
Tekin, 1984'te 20 bin 333 olan toplam öğretim elemanlarının bu yıl 184 bin 167'ye, aynı odadaki öğretim üyelerinin ise 6 bin 826'dan 106 bin 495'e yükseldiği bilgi verdi.
Yükseköğretim Kurulunun "uluslararasılaşma"yı oluşturduğu bir hedef olarak benimsediğini ve bu hususta tüm üniversiteleri teşvik ettiğini dile getiren Tekin, "UNESCO sistemine göre 2019 yılından itibaren Türkiye, dünyada en fazla uluslararası öğrencilerin bulunduğu ilk ülke arasında yer almaktadır. Üniversitelerimizde yükselen uluslararası öğrenciler sayıları 2013'te 43 bin 251'ken, bu yıl itibariyle 345 bine ulaşmış dinlemiş." diye konuştu.
"ÖSYM her yıl yaklaşık 14 milyon adaya sınav gerçekleştiriyor"
Milli Eğitim Bakanı Tekin, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığının ülkenin önemli hizmet kurumundan biri olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
"Bütün hizmetleri e-Devlet standartları çerçevesini yürütmek, bilimsel ve teknolojik yeniliklerden yararlanarak sürekli olarak kendini geliştirmekte, hizmet gününden gün artırmaktadır. ÖSYM her yıl yaklaşık bir on dört milyon arasında olmak üzere adaya 60 farklı sınav gerçekleştiren bir kurumdur. Yaklaşık olarak ayrıca 25 kamu programıa da yerleştirme fonksiyonunun yerine geçmesini sağlar.
2024 yılı içerisinde ÖSYM bünyesinde günümüze kadar yaklaşık 14 milyon adayın katıldığı 17'si elektronik olmak üzere toplam 60 sınav gerçekleştirilmiştir. Bu sınavlarda engel veya sağlık sorunu olan yaklaşık 154 bin aday, sağlık durumlarına uygun koşullar sağlanarak sınavlara alınmıştır."
Bakan Yusuf Tekin, sunumunun sonunda Bakanlığın 2025 yılı bütçesinin eğitim camiasına, tüm topluluğa ve ülkelerde hayırlı olması temennisinde bulundu.
Bakan Yusuf Tekin, Bütçelerindeki Soruları Yanıtladı
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Planı ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığın 2025 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Bakan Tekin, CHP sınıfındaki öğretmen atamalarındaki görüşmelerle ilgili yoğun eleştiriler geldiğini ifade ederek, görüşmelerde kamera kaydından tutanağa kadar çok sayıda incelemeta bulunduklarını söyledi.
CHP'li vekillerin görüşmelerine karşı olmasına rağmen partilerinin yönetimindeki belediyelerin sendikalarıyla işçi ilanlarına rağmen ifade eden Bakan Tekin, "Eğer 'itfaiye memurluğu öğretmenlikten daha önemlidir.' diyorsanız bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik görüşmesiyle ilgili olay bu." dedi.
"60 bin kişi 1100 kişinin yeri değişti"
Çok sayıda adayın KPSS'deki başarı sıralamasının, sözlü müzakere sonuçlarının ardından düştüğüne ve illerdeki komisyonların farklı puanlarına yönelik iddialara cevap veren Tekin, şu bilgileri verdi:
"Benim elimde olan bütün komisyonların raporları var. Benimki, sizinki gibi kayıtlı olmayan sayılar değiller. Mesela bir komisyonda 193 kişi müzakerea girmiş, 3 kişi yeri değiştirilmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değiştirilmiş. Bunların oranları var. 60 binin toplam 1100 kişinin yeri değişti."
Bakan Tekin, bazı milletvekillerinin listelediğini kişi sayısının 5 bin olduğunu söylemesi üzerine, "Yanlış. Elimde il tabanlı rakam var." karşılığını verdi.
Bursa ve İstanbul'daki sözlü görüşmelerin sıkıntısının ifade edilmesi üzerine Tekin, "Din kültü konuşulduğu için onu bölümler. Din kayıtlıde Bursa'da 197 kişi mülakata girmiş, İstanbul'da 688 kişi. Bursa'da yarışmaa girenlerin dışında kalan kişi sayısı 23 bin İstanbul'a 688 kişi girdi, 51 kişi." dedi.
"Yeni bütçemizle umarım bu sıkıntıyı aşmışız"
Halk Eğitimi Merkezlerindeki usta öğreticilerin ücretlerine ilişkin soru üzerine Bakan Tekin, CHP'li milletvekillerin tasarruf uygulamaları kapsamında usta öğreticilerin halk eğitiminde görevlendirilmediklerini belirtti.
CHP'nin geçen yıl bütçeyle ilgili Anayasa Mahkemesi'nin açtığı iptal davasının ardından bütçe üstü ödeme konusunda sıkıntıya girdiklerini dile getiren Tekin, şöyle konuştu:
"Özellikle özel eğitime ihtiyacı olan, 'gölge öğretmeni' diye sınırlı kişiler açısından veyahut okullarımızda destekleme ve eğitim programları kapsamında bizim ödüllerimiz bir marj var, yıl içinde. Her yıl bütçe kanununa tahmin bir rakam içerir saat bazlı olarak 64 milyon saat, 65 milyon saat ve Biz yıl içinde kaç saat ders açılacağı bilemediğimiz için veya kaç öğrencimiz kursa devam edeceğimiz için bu bir bazdır. ödemelerimizi yaptı. Ancak Anayasa Mahkemesinin iptali sonrasında iki ay yaz aylarında ustalarımızın maaşlarını ödediler çünkü bu kota dolmuş oldu.
"Bütün protokollerde, protokolleri tek taraflı fesih hakkı bizdedir"
Bakan Yusuf Tekin, tarikat veya cemaat vakıflarına ilişkin bütçeden para aktarılıp aktarılmadığına ilişkin, bu konuda daha önce bir kez daha birçok açıklama faaliyetine karşılık verdi.
Bakanlığın 5 boyutlu farklı sivil toplum seçenekleriyle protokolleri mevcut, bunların içinde imzalayan siyasi veya ideolojik olarak bakmadıklarını ifade eden Tekin, "Bir tek nesne bakıyoruz: İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından yasal olarak, hukuki olarak kabul edilmiş bir STK mıdır? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Kalıcı bir vakıf mıydı? Onun dışındaki konuları beni ilgilendirmezdi." dedi.
"Herhangi bir sivil toplum örgütüyle imzalanan protokolde hiçbir tüzel kişiye ödenmemiş bir tek kuruş kamu kaynağı yoktur." diyen Bakan Tekin, bu açıklamanın yapılmasına rağmen birçok kişinin bütçede kullandığı "kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler" liderliğinde ödemelerin bu tür vakıf veya derneklere yapıldığını ifade etti.
Bütçedeki 5 milyar 895 milyon liralık bölümün aktarıldığı soru üzerine Bakan Tekin, paranın aktarıldığı yerleri sıralayarak şöyle konuştu:
"Şimdi bunu söyledikten sonra hala ısrarla '5 milyar 895 milyon lirayı cemaatlere, derneklere aktardınız mı?' Derseniz bu durumda benim rahatsız olmam çok doğal. Bu konularla ilgili olarak yaptığımız bütün protokollerde, protokolleri tek bilgiler fesih hakkımızdır.
Bu protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşların eğer okullarımızda bir eğitim verecekse bu eğitimleri kimin vereceğini, hangi diplomaya sahip olanları vereceği ve hangi içerikte eğitim vereceklerini bizim protokolümüzde göreceğiz."
Okullardaki temizlik kişisel istihdamı
Bakan Tekin, okullarda temizlik personelinin istihdamına ilişkin, ülkelerde yaklaşık 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının bulunduğunu söyledi. Bakan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadrolu temizlik elemanlarımız bu okullarımızdaki temizlik açısından yeterli beslenme biz, her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 'TYP' diye tanımladığı istihdam türleriyle bakanlığımıza personel istihdam ediyoruz. Yaz aylarında Çalışma Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türüyle ilgili özellikle Kovid-19'dan sonra istihdam ediliyor Turlar açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti.Biz de bu konuda konuştuk.Bize dedi ki 'Kısmi sürekli çalışmayla mutlu olacağız. çalışacaklar.' Biz de kendileriyle bu konuda uzlaştık. Nihayetinde İşgücü Uyum Programı ile ilgili başvurular gibi olmayınca Çalışma Bakanlığımızdan ilave kadro istedik ve bu mevzu çözülmüş oldu."
Bazı belediyelerin okullarının temizlemeye çalışmasıyla ilgili konuşan Tekin, Ankara'da yaklaşık 2 bin 300 okul olduğunu dile getirerek, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, bu okullardan 13'ünü sadece bir gün temizliyor, sonra ekran gösteriliyor diyor ki 'Ben Ankara'daki bütün okulları temizledim .' Arkadaşlar bu olmaz. Bu iyi niyetli bir şey değil." bölgede kullanıldı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin özel bütçe, bütçe ve kesin hesapları ile Sayıştay raporları kabul ediliyordu.